Çocuklarda Obsesif Kompulsif
Bozukluk

Çocuklarda Obsesif
Kompulsif Bozukluk
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) obzesyon yani takıntılı düşünce, fikir ve dürtüler ile kompulsiyon yani tekrar eden davranış ve zihinsel eylemlerden oluşur. Psikolojik bir rahatsızlıktır. Takıntı, evham ve endişe gibi duygular çocuğun yaşamında normal düzeyde olduğu sürece sorun teşkil etmez. Ancak bu takıntılı düşünceler günlük yaşamın akışını bozmaya, çocuğun sosyal ilişkilerini kısıtlamaya başladığında tedavi edilmesi gerekmektedir. Obsesif kompulsif bozukluk tespiti için bir test yoktur. Bu yüzden, çocuklukta görülen Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) bazı davranışlarla kendini göstermesi mümkündür. Bu davranışlardan bazıları, temizlik konusunda takıntılı haller, simetri, tekrarlayan davranışlar, hastalık bulaşacağı tedirginliği, kötü bir şey olacak hissi, saldırganlık, nesneleri sayma, düzen takıntısı, cinsel takıntılar gibi şekillerde ortaya çıkabilirler. Ayrıca obsesif kompulsif bozukluk (OKB) bazen, anksiyete, şizofreni, depresyon ve benzeri sağlık bozuklukları ile benzer özellikler gösterir. Bu nedenle çocuk hem OKB, hem de diğer rahatsızlıklara da sahip olabilir. Bu yüzden, değerlendirmeyi yapacak uzmanın tüm bu olasılıkları göz önünde bulundurması gerekir. Obsesif Kompulsif Bozukluk durumunda çocuk takıntılı olduğu fikir ve düşünceleri zihninden uzaklaştıramaz, isteği ve mantığı dışında hareket eder. Bu takıntılar onu yoğun bir sıkıntı ve huzursuzluğa iter. Psikolojik araştırmalara göre toplumdaki her yüz kişiden üçünde OKB rahatsızlığına rastlanıyor. Bu rahatsızlığa sahip olan çocuklar düşüncelerini saplantı haline getirirler. Bu saplantının nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak uzmanlar, genetik nedenlerin, biyolojik ve çevresel faktörlerin etkili olabileceğini söylerler. Bunun yanı sıra, beyin işlevlerindeki bozulmaların, çocukluk çağındaki travmaların, kişilik özelliklerinin etkili olduğunu düşünmektedirler.
Çocuklarda Obsesif Kompulsif Bozukluk Tedavisi
Obsesif kompulsif bozukluk belirtileri stres altında daha da kötüleşir. Bundan dolayı, çocuk stresini hafifletmek için, kompilsiyon göstermeye devam eder. Kendiliğinden iyileşebilen bir rahatsızlık değildir. Bu yüzden, uzman yardımı alınması gereklidir. Ciddi sonuçlar doğurmadan önce belirtileri gösteren çocukların psikolojik destek almaları gerekmektedir. Bilişsel-davranışçı terapi ve bazı durumlarda ilaç tedavisi uygulanmaktadır. Ailenin de bu hastalık konusunda bilinçlendirilip, çocuğa anlayışla yaklaşmaları sağlanmalıdır. Tedaviye uyum sağlamaları konusunda çocuklara yardımcı olunmalıdır. Bu rahatsızlık yetişkinlik döneminde de sıklıkla görülür. Bununla birlikte, bu rahatsızlığın temeli, çocukluk dönemine dayandığı için, erken teşhis ve tedavi oldukça önemlidir.